Rekabet Avantajı İçin Kayıpların Önlenmesi

Maliyetlerin en önemli bölümünü de işletmelerdeki Kayıplar veya her türlü israf oluşturur. Bu yazıda Kayıp ve israflardan bahsedeceğim.

Ülkemiz son zamanlarda birçok alanda olduğu gibi iş hayatında da hızla kabuk değiştiriyor. İş hayatımız son 50 yılda ilk büyük değişimi rahmetli Özal zamanında yaşamıştı. Kapalı ve korumacı ekonomiden, dünyaya açılarak daha rekabetçi bir yapıya geçilmişti. Böylece kalitesiz yerli malı ile kaliteli ithal malları raflarımızda ve vitrinlerde kozlarını paylaşırken ihracatımız için de inanılmaz destekler verilmeye başlanmıştı.

Son zamanlarda da ekonomimizde ihracata yönelik gayretler ve önemli atılımlar görülmektedir. Denebilir ki siyasette global aktör olmaya doğru gidilirken ekonomide de global bir aktör olmak yolunda gidiliyor. Bunun en önemli göstergesi ihracatımızın artmasının yanı sıra ihracat yapılan ülkelerin artması ve çeşitlenmesidir. Önceleri ağırlıklı olarak AB ülkeleri ile ticaret yapılırken son zamanlarda Orta Asya, Ortadoğu ve Afrika ülkelerine olan ihracatımız hızla arttı. İhracatçı şirketlerimiz çoğaldı. Şimdi hangi şirkete gitsek ufak büyük fark etmiyor, ya ihracat yapıyor ya da ihracat yapmayı düşünüyor.

Dünyaya açılan şirketlerimizin önünde en büyük problem rekabet edilebilir bir kalite ve fiyat olarak görülmektedir. Kaliteden taviz vermeden elde edilebilecek düşük maliyetler iç ve dış rekabette şirketleri her zaman tercih edilir kılacaktır.

Maliyetlerin en önemli bölümünü de işletmelerdeki kayıplar veya her türlü israf oluşturur. Bu yazıda Kayıp ve israflardan bahsedeceğim.

Bir iş yerinde gözlem yaptığımızda genelde aşağıdaki manzaraları görmemiz mümkün:

  • Çalışan bir makineyi gözlemleyen operatör,
  • Ağır bir iş parçasını telle taşıyan bir çalışan,
  • Vinç veya bir başka araç ile bir malzemeyi taşıyan operatör,
  • Bir arızayı tamir eden ya da makine bakımı yapan bakımcı,
  • Makine dururken ya da çalışırken kalite kontrol yapan operatör
  • Takım atölyesinden malzeme almaya giden yardımcı,
  • Atölyede yedekleme yapan bir bakımcı,
  • Makinesinde ayar ve ön hazırlık (set-up) yapan çalışan,
  • Hatalı bir ürünü düzeltmek için (rework) çalışan bir makine ve operatör,
  • Çalışacağı yarı mamulu ya da kullanacağı aleti arayanlar,
  • Stokları sayanlar, makineden çıkardığı yarı mamulu koyacak yer arayanlar, hurdaları taşıyanlar ve istifleyenler,
  • Gereksiz yere çalışan, ihtiyaç olmayan ürünü üreten makineler,
  • Gerekmediği halde yanan ışıklar, çalışan motorlar, boşa harcanan hava, akan sular, boşa dönen fanlar,
  • Müşterilerle, iş arkadaşları ile yapılan görüşmeler, amirlerle yapılan konuşmalar, kilitlenen bilgisayarlar, işlenme sırası bekleyen yarı mamuller.
  • İş güvenliği kontrolleri, alınan tedbirler.

 

Bu manzaraya bakıp kendimize şu soruları sorabiliriz:

Soru 1: Bu faaliyetlerin hangileri bizim için mutlaka gerekli?

Soru 2: Hangileri ürüne maliyetten çok değer katıyor?

Soru 3: Bu faaliyetlerin kaç tanesi müşterinin gördüğü ve önem verdiği şeylerle ilgili?

Soru 4: Bu faaliyetlerin hangilerini yapmazsak kalite ve üretim miktarında eksilme olmaz?

Bu soruları sormaya başlamak bence bir işletmeyi firelerinden, israflardan ve kayıplardan arındırıp daha verimli, karlı, çalışılabilir ve güvenli bir duruma getirmenin işaret fişekleridir.

O halde asıl önemli soruyu sorup asıl düşmanımızı tanıyalım ve onu ortadan kaldırmak için ne yapacağımıza öyle bakalım:

Kayıp (Muda-İsraf) Nedir?

İsraf ile ilgili çeşitli tarifler mevcuttur. Dini literatürde de israf vardır ve Kur’an da da hoş karşılanmayıp  yasaklanmıştır. Dini inanışa göre israfın tariflerinden biri;  “Gereksiz, amaçsız ve yararsız yere mal, zaman ve benzeri harcamalar yapılması ve tutumsuz davranışlarda bulunulması” şeklindedir.

Japon kültüründe İsrafın karşılığı “Muda” dır. Muda ise;  “mevcut kaynakların katma değer yaratmayan yerlerde kullanılmasıdır.”

Toyoto’dan Fujio Cho israfı şöyle tanımlamıştır: “Ürüne değer katmak için mutlaka gerekli olan asgari miktarda ekipman, malzeme, mekan ve işçilik saati dışındaki her şey.”

Toyota Üretim Sisteminin (TPS) anlatıldığı “Kaizen” kitapta “Müşterinin ödemek istemeyeceği her hareket <KAYIP> tır” denilmektedir.

Henry Ford bu konuyu 1920 lerde tartışmış ve kesip atmıştı: ” değer yaratmayan her şey israftır.”

Üretim yönetim sistemleri, kalite, verimlilik gibi konularda üst düzey çalışmalarda bulunan Toyota israf (muda) konusunda da önemli tespitlerde bulunmuştur. Bütün Japonya ve dünya da bu çalışmalar dikkatli bir şekilde takip edilmiştir.

Mustafa TOKA Japonya’nın Toplam Verimli Yönetim (TPM) Gurusu Seiichi NAKAJİMA ile birlikte Kyoto’da TPM ödül töreninde.

Toyota’da belirlenen en temel 7 Muda (Kayıp) şöyle açıklanmıştır:

  1. Fazla üretimden kaynaklanan Kayıplar,
  2. Bekleme zamanından kaynaklanan kayıplar.
  3. Taşıma kayıpları,
  4. İşleme kayıpları,
  5. Stok kayıpları,
  6. Hareket Kayıpları,
  7. Ürün kusurlarından kaynaklanan kayıplar,

Bir sonraki yazımızda bu Kayıpları (Muda) ve nasıl oluştuklarını anlatmaya çalışacağım.

Mustafa Toka
Yalın Üretim Danışmanı